Hasipoğlu: Vereceğimiz mücadele, daha adil bir çözüm için yol haritası olacaktır

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu Pile-Yiğitler yolu projesine ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararı değerlendirdi.

Hasipoğlu yazılı açıklamasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, tamamen insani amaçlar gözetilerek yapımına başlanan Pile – Yiğitler yolu hakkında yine tarafsızlığını Rum tarafı lehine bozarak adil olmayan bir açıklama yayınladığını kaydetti.

Kıbrıs Rum tarafının, yol yapımları da dahil olmak üzere ara bölgede yaptığı çeşitli ihlallere sessiz kalan BM Barış Gücü ile, insani boyutu hükümetimiz tarafından defaten gündeme getirilen Pile – Yiğitler yolu konusunda, bugüne kadar Dış İşleri Bakanlığının yürüttüğü görüşmelerin sonuçsuz kaldığı hatırlatan Hasipoğlu, “186 sayılı kararla adamıza gelen Birleşmiş Milletler, tam 59 yıldır adamızdadır. Bu süre adeta bir statükoya dönüşmüş ve Pile de ortaya koydukları engelleme girişimleri ile sanki kendilerine ara bölgede “egemenlik” hakkı verir bir anlayışa dönüşmüştür. Bu süre zarfında adada yaşanan bazı gelişmelere gözlerini kapayıp, gerçekten de BM Güvenlik Konseyinin kararlarını bizim için sorgulatır hale gelmişlerdir.” Dedi…

Hasipoğlu açıklamasında çözüm ve barış için kurulan Güvenlik Konseyi Mekanizması’nın, sorun çözen değil, sorun üretir hale geldiğinin altını da çizerek, şu ifadeleri kullandı;
“Adadaki 111 Türk köyünü yağmalayan ve Rumların yapmış oldukları mezalimlikleri ortaya koyan Ortega raporu ve keza yıllar sonra çözüm istemeyen tarafın Rumlar olduğunu ve Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonlar ve ambargoların kalkması gerektiğini rapor eden Kofi Annanın raporu tarihe tanıklık eden Genel Sekreter raporlardır. Bu raporlar neden Güvenlik Konseyi Kararına dönüşmemiştir? Dönüşmemiştir çünkü Güvenlik Konseyi kendi çıkarları üzerine kurulu ve çözüm üretemeyen, adalet dağıtamayan bir yapı haline dönüşmüştür. Çözüm ve Barış için kurulan Güvenlik Konseyi Mekanizması, sorun çözen değil, sorun üretir hale gelmiştir.

Pile ile alınan ilgili BMGK kararı da bu zihniyetin bir diğer örneği olmuştur. Bütçesinin neredeyse yarısı Güney Kıbrıs Rrum Yönetimi ve Yunanistan tarafından karşılanan BM Barış Gücü’nün adadaki taraflara tarafsızlık ilkesi çerçevesinde bir tutum sergilemekten ne kadar uzak olduğu ve adada yalnızca bir tarafın sözcülüğü görevini üstlendiği, almış olduğu bu Güvenlik Konseyi kararı neticesinde bir kez daha göz önüne serilmiştir.

Türkiye Cumhuriyetinin başlatmış olduğu ve BM nezdinde daha adil bir dünya düzenine geçebilmek için Anavatanımızla birlikte Egemenlik Mücadelemize devam edeceğiz. Pile yolu için vereceğimiz mücadele, sadece vatandaşlarımızın ulaşım hakkının tesisi için değil, daha adil, hakkaniyete dayalı bir çözüm ve dünya için bize bir yol haritası olacaktır”