“404 NOT FOUND” GAZETECİLİĞİ

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Son zamanlarda ülkemizde her dakika yeni bir yayın kuruluşu ile tanışıyoruz…

Sosyal medya haberciliği, internet gazeteciliği ve Web TV’ler…

Çıkan son yasa ile birlikte Yayın Yüksek Kurulundan Lisans ile sektör aslında daha çok yasallaştı.
Fakat hâlihazırda 1 kişiye ait 5 farklı internet gazetesi olduğu da biliniyor…

Sebebi açık; Birinde överken diğerinde sövüyor… Ama öyle böyle sövmüyor…

Kişilik hakları, aile hayatı hatta ve hatta ticaretine çok büyük balta vuracak iftiralar dâhil her şeyi bulabiliyoruz…
Ertesi gün ise haberini yaptığı kişiye veya aynı anda telefon açıp “Gördün mü ne yazmışlar seninle ilgili, merak etme ben rüzgarı tersine estireceğim…” deyip, bir gün sonra para isteyenler…

Bunlar kaçak dövüş yapanlar…
Bir de yüzsüzce “bunu biliyorum bana istediğimi vermezsen ya da reklam vermezsen yayarım haberi” diyenler…
Bunlar korkusuz ve bu işi artık meslek edinenler….
Şimdi konuya mali açıdan bakalım;

Uydudan yayın yapanlar ,bir sürü masrafı olup ,sigortaları yatıran uydu parası ödeyenler ,aracı ,benzini derken medya patronluğu mutluluğuna mali açıdan bir türlü erişemeyenler de var günümüzde….
Şimdi bu adada hepimiz az çok birbirimizi tanırız. Kimin nereye ne kadar reklama verdiği de aslında bilinir. Rakamlar da aşağı yukarı bellidir.

Bu bağlamda eğer kurum sahibinin,
Aileden gelen bir zenginliği yoksa…
Başka bir ticari faaliyet ile uğraşmıyorsa…
Gazeteciliği de hobi olarak yapıyorsa yani;
Kimse bana bu sektörden kazandığım para ile; yılda 100 bin sterlin değerinde araba alabiliyorum ,havuzlu villam var ,işler çok iyi demesin çünkü değil…

Önceleri bilinirdi bu tarz haberler ile kim para kazanıyor fakat şimdilerde artık tahmin etmek çok zorlaştı…
Bir dedikodu çıktı mı hemen belli başlı isimler konuşuluyor ama günün sonunda bakıyoruz ki o isimler artık “konuşulan isimler” değil…

Her sabah daha uyanmadan elimize telefonu alıp da köşe yazılarını okuyup “aman kimin ismi var acaba?” dediğimiz insanlar,

Siyasi görüşü uyar size uymaz ama idealist en azından yolundan sapmıyor dediklerimiz ve daha niceleri…
Sahi bu rüzgârı tersine ya da düzüne çevirmek bu kadar basit mi?

Kamu yararına yapılıyor dediğimiz yayınlar kamu yararına mı yoksa ceplerin hayrına mı yapılıyor?
Elbette para kazanacağız…

Birçoğumuz bir gün orda bir gün burada oradan oraya tabiri caizse; Eş..k gibi alın terimizle para kazanmaya çalışıyoruz.
İşin birde şu yanı var aslında medya sektörüne destek veren birçok insanımızın olduğu gibi ;pazarımız yerel halk değil deyip milyonlarca cironun içerisinde küçük ölçekli şirketlerin bile düşünmeden biz destek olmazsak nasıl ayakta kalırsınız dediği ;fakat öteki taraftan hiç destek vermeyen hatta ve hatta telefon dahi açmayan insanlarımızın da olduğu yadsınamaz bir gerçek ….

Şimdi yıllarını bu mesleğe adayan ve yeni başlamış olsa da medya etik kuralları çerçevesinde mesleğini icra etmeye çalışan insanlara bu yapılanlar haksızlık değil mi?

Bu insanlar ya mesleğe küsüp kalem bırakıyor…

Ya da “mahallenin tek akıllısı ben mi kalacağım?” deyip yavaş yavaş değişime yok oluşa doğru eviriliyor…
Veya başıma hiç dert açamamam deyip masa başı işlere dönüyorlar….
Gazetecilik veya Televizyonculuk her zaman itibarlı bir meslekti…
Tekrar eski günlere dönülür mü bilinmez….

Eğer Tehdit edilen bir iş insanı tehditlere boyun eğmezse ve ifşa ederse;
Şantaja uğrayan bir siyasi tehditlere boyun eğmezse ve ifşa ederse ;
Cüzdandaki basın kartları hiç kullanılmayan yere değil;
En ön kısma konulur…

MESLEKTE HAK ETTİĞİ YERİ BULUR!
Bunları ikna edecek kişiler biz değiliz, bu isimleri ifşa etmezlerse, mesleğini kurallar çerçevesinde ve kamu yararına yapanların üzerine çamur atılmamış olur.

İsim ifşa edilmeden yapılan her açıklama herkesin üzerinde bir kara leke olarak kalır….

NOT: “404 Not Found” : HER HABERİN BİR FİYATI VARDIR DİYE BOŞUNA DEMEMİŞLER…