Geçtiğimiz gün bir işimiz dolayısı ile Lefkoşa sanayi bölgesindeydik.İş uzayınca.
Eşime dönerek ‘’Saat 4 de bu bölgeden çıktık çıktık dedim.Yoksa yandık.’’
Olmadı tabii.Çıkışımız uzadı ve saat tam 4.30 da sanayi bölgesi ve Atatürk stadyumu bölgesi araç doldu.
Yakın Doğu Üniversitesi tarafından Girne Lefkoşa yoluna çıkalım oradan Lefkeye gideriz diye bir umutla o yola girdik .
Girmekle çıkmak istememiz bir oldu ama ne çare.Bir taraftan saygısız sürücüler diğer taraftan kural tanımaz magandalarla mücadele ederek Saat 4.30 dan çıktığımız sanayi bölgesinden Lefkoşa dışına çıkışımız 5.30’ u buldu.Eve yorgun bir o kadarda stres yüklü geldik.
Bunu hergün yaşayanları düşününce halimizede şükretmedik dersem yalan olur.
Bundan dolayı makalemin başlığı olarakta kullandığım sistemin en azından Lefkoşa da özellikle Gönyeli çemberi başta olmak üzere belli bölgelerde uygulamaya konulması trafikte bir rahatlama getirecek diye düşünüyorum.Gerçekten işi olmayanlar trafikte yoğunluğa sebebiyet vermeyecek en azından.İşi olanlarda hem sağlıkları hemde çevre için bir miktar daha para ödemeye artık katlanacaklar.
Bu konuyu belki faydası olur diye en başta ulaştırmadan sorumlu çevreler için biraz daha açmak istiyorum;
Trafik yoğunluğunun ücretlendirilmesi konusu dünyada da yaygın olarak kullanılmış bir sistem. Dünyada ilk olarak 1975 yılında Singapur‘da uygulanmış.Bu konuda çokça yayın mevcut.Dileyen internetten de bulabilir.
Sadece sabah ve akşam trafiğin yoğun olduğu saatlerde uygulanan sistemin uygulama saatleri, elde edilen başarılı sonuçlardan sonra, sistem daha da geliştirilerek arttırılmış.
Avrupa’da Londra, Stokholm ve Milan, bu sistemi trafiğin yoğun olduğu bölgelerde başarılı şekilde uygulayan şehirlerden.
Sistemin uygulanması ile birlikte hem trafik yoğunluğunda düşüş olmuş, hem de trafikte geçirilecek zaman tahmin edilebilir hale gelmiştir.
Sistemin çevreye de etkileri de olumlu olmuş. Başta karbondioksit olmak üzere diğer tehlikeli gazların emisyonlarında da düşüş gözlenmiş.
Bizim ülkemizde de denenmemesi için neden yok .
Yalnız bu talebin destek bulması için bir de şart var.Çünkü toplumun kimi kesimleri buna karşı çıkacaktır haliyle.
Söz konusu desteği arttırmanın en önemli yolu, trafik yoğunluğunun ücretlendirilmesi ile sağlanacak gelirin trafiği rahatlatacak politikaların hayat bulması mesela yeni yolların yapılması ,toplu taşımacılığı iyileştirmekte kullanılması ile mümkün.
Aslında ulaşım, günlük hayatımızda önemli bir yere sahiptir ve insanların sahip olması gereken haklardandır.
Bu hak için vergi ödememize rağmen verilen hizmetin de tatminkar olmasını istemekte her vatandaşın hakkı olduğunu düşünüyorum.
Temiz, aydınlık düzgün yapılmış ,sürücü ve yayayı daha çok koruyan yollar ve ulaşım sistemi gibi.
Trafikte harcanan zaman literatürde dışsal maliyet olarak değerlendirilen bir konu.
Bu kayıp hesaplandığında, ortaya çıkan üretimin parasal değeri önemli miktarlara tekabül ediyor. Bu kayıp iş gücü değerlendirildiğinde ise milli gelire ciddi katkısı var.
Buna bir diğer dışsal maliyet olarak hava kirliliğini ekleyebiliriz.Yoğun trafikte sürüş koşulları değiştiği için (sürekli dur-kalk sürüş koşullarının hakim olması), daha fazla yakıt kullanılmakta ve sürücüler daha fazla yerel/küresel hava kirliliğine neden olmaktadır.
Trafiğin sağlık boyutuda önemli tabii.Hava kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunlarının tedavisi için harcanan kaynaklar da başka bir maliyettir.
Açıkçası trafikte kaybedilen zaman, en basit açıklama ile iş gücü ve milli gelir kaybıdır.
Yukarıda bazı yolların ücretlendirilmesi gerekir derken unutmamak gerekir ki, sürdürülebilir, çevre ve insan sağlığı dostu olan ulaşım sisteminin sağlanabilmesi, sadece trafik yoğunluğunun ücretlendirilmesi veya kirliliğe yol açan araçların belli bölgelere girmesini engellemekle mümkün değildir.
Bu politikalar, uygulanabilecek politikalardan sadece ikisidir ve bütüncül bir politikanın uygulanabilmesi için başka pratiklerin de dikkate alınması gerekir.
Bu pratikler içinde özellikle çevre dostu toplu taşımacılığın geliştirilmesi önemli yere sahiptir.
Trafik yoğunluğunun ücretlendirilmesi önemli miktarda kaynak sağlayacağı için, uygulamadan sağlanan gelirin önemli bir kısmını sadece toplu taşımacılığı geliştirmek için değil, yakıtlar açısından çevre dostu olan toplu taşımacılığının geliştirilmesi için de kullanmak gerekir diye düşünüyorum.
Tüm bunları düşününce Gönyeli çemberi aklıma geldi.Gönyeli çemberi ile işe başlayalım derim.