34,5684$% -0.02
36,1613€% 0.39
43,6668£% 0.46
2.966,94%-1,27
5.034,00%-0,76
3386842฿%-0.31706
Halkın Partisi ‘Halk Buluşmaları’ çerçevesinde Yeşilköy’ü ziyaret ederek “vatandaşın sadece seçim zamanlarında değil her zaman dinlenmesi ve sorunlarına çözüm bulunması gereğine” dikkat çekti. Ziyarette söz verilmesine rağmen mazotla çalışan ve çok pahalıya gelen su kuyularına elektrik bağlanmaması; üreticilere anlamlı bir elektrik desteği verilmemesi; genel tarım sigortası fonunun sera içi veya açıkta yapılan sebze-meyve üretimini doğal afet karşısında korumuyor oluşu ve genel anlamda tarımda üretim planlaması yapılmaması sıkıntıları ve çözüm önerileri dile getirildi. Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada Yeşilköy ziyareti sırasında pek çok vatandaşın son belediye seçimi öncesinde bölgelerini ziyaret eden Bakanların kendilerine sözler verdiklerini ancak daha sonra vatandaşlar olarak muhatap bulamadıklarını dile getirdiklerine dikkat çekilerek “örneğin 25 Aralık yerel seçimleri öncesinde su kuyularına elektrik bağlanması için söz veren Bakanın ve bölgeye gelerek inceleme yapan müdürün aradan haftalar geçmesine rağmen şimdi köylünün ve üreticinin telefonlarına dahi yanıt vermedikleri dile getiriliyor” denildi..
Ziyaret sırasında Halkın Partisi’nin neden Meclis’ten çekilme kararı aldığına da dikkat çeken Kudret Özersay “bu ülkede siyaset yapan nerdeyse tüm siyasi partiler bizim siyasi geçmişimizde iradeye müdahale edildiğinde, halk iradesi yok sayılacak şekilde seçim yapıldığında ya da bu irade yok sayılarak hükümet kurulduğunda ya Meclisten çekildiler, ya Meclis’i boykot ettiler ya da Meclis’e girmeyi kabul etmeyip milletvekilliği mazbatalarını almadılar” dedi. Özersay “yani asıl sorulması gereken soru Halkın Partisi neden Meclis’ten çekilme kararı aldı sorusu değil, tüm diğer Meclis içi siyasi partiler bu türden demokrasiyi ve iradeyi zedeleyen, dolayısıyla devletimize zarar veren hadisler olmasına rağmen Meclis’ten neden çekilmediler ve susarak ve orada oturarak bunu normalleştirdiler sorusudur. Asıl cevaplanması gereken soru budur” ifadelerini kullandı.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay beraberinde HP Genel Sekreteri Ahmet Tokatlıoğlu, Halkın Partisi Erenköy-Karpaz Belediyesi Belediye Meclis üyesi Hasan Hasanbulli; Erenköy Temsilcisi Havva Elkovan, İskele ilçe yönetim kurulu üyeleri ve Halkın Partisi’nin bazı Merkez Yürütme Organı üyeleriyle birlikte bir süre önce başlatılan “Halk Buluşmaları” kapsamında İskele bölgesindeki Yeşilköy’de vatandaşlarla bir araya geldi ve vatandaşların sorunlarını dinleyerek, sorularını yanıtladı.
“GENEL TARIM SİGORTASINA KATKI YAPIYORLAR AMA DESTEK ALAMIYORLAR”
Ziyaret sırasında iki ayrı kahvehanede konuşma yapan Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay özellikle sebze ve meyve üreticilerinin yoğun olarak bulundukları bölgelerde, dünyada yaşanan global ısınma sorunları nedeniyle artan doğal afetlerin etkisini artırdığına dikkat çekerek “tam da böyle bir dönemde dolu, sel, fırtına, aşırı yağış ve benzeri afetlerin üreticiye yaratacağı hasarları Genel Tarım Sigortası Fonu kapsaması gerekirken, bu kapsam çok yetersiz kalıyor. Halkın Partisi hükümette olduğu dönemde sera üretimi yapılan alanlarda sera malzemesinin doğal afetlerden zarar görmesi durumunda genel tarım sigortası fonunun bunu kapsamasını sağlamıştık, yani sera üretimini de buna eklemiştik ancak şimdi bu durum da yetersizdir. Madem ki üretici Genel Tarım Sigortası Fonuna giden stopajı ödüyor, o halde ürünlerini de kapsayacak bir sigorta sistemi içerisinde olması gereklidir ve artık çok daha önemlidir” dedi. Bu konuda gerek Aydınköy’de gerekse Yeşilköy’de benzer rahatsızlığın üreticiler tarafından dile getirildiğine dikkat çeken Kudret Özersay bu konunun düzeltilmesi ve sigorta fonunun kapsamının genişletilmesi gereğine dikkat çekti.
“PLANLAMA YOK, ÜRETİCİYE YOL GÖSTERECEK VERİ DE, SAHADA ZİRRAT MÜHENDİSİ DE YOK”
Köylüler ziyaret sırasında her dönem hangi ürünü ekmelerinin daha anlamlı ve doğru olacağına piyasada diğer üreticilerin aynı ürünü ne kadar ektiklerini önceden bilmeleri durumunda çok daha sağlıklı karar verebileceklerine dikkat çekerek “ancak bunun için veriye, bilgiye ihtiyaç var. Bu sene o üründen ne kadar tohum ne kadar fide, lasan alındı biz bilebilirsek ona göre o ürünü mü başka ürünü mü yetiştirmek daha mantıklı karar verebiliriz. Ancak maalesef ortada bu verilere ulaşabileceğimiz bir sistem ya da bir planlama yok. Üstelik karşılaştığımız tarımsal hastalıklarda hangi zirai ilacı ne oranda nasıl kullanacağımız konusunda bize yol gösterecek ziraat mühendisleri sahada değil. Eskiden ziraat mühendisleri çizmeleri giyer üretim alanlarında düzenli ziyaretlerde bulunur bizlere de yol gösterirlerdi. Şimdi bu konuda ciddi sıkıntı vardır” ifadelerini kullandılar. Yaş sebze ve meyve fiyatlarının belirlenmesine dönük olarak son dönemde hükümetin açıkladığı fiyatların gerçekle örtüşmediğine de dikkat çeken vatandaşlar “girdi maliyetlerinin ne kadar arttığından belli ki hükümetin haberi yoktur. Bize sormadan, bizimle görüşmeden neye göre bu fiyatları belirliyorlar çok merak ediyoruz” vurgusu yaptılar.
İEZB-MEM, 17 Ocak Mucit Çocuklar Günü’nü gelenekselleştirmeye hazırlanıyor