DOLAR

32,4544$% 0.22

EURO

34,6563% 0.16

STERLİN

40,5260£% 0.04

GRAM ALTIN

2.393,50%0,57

ÇEYREK ALTIN

3.943,00%0,05

BİTCOİN

1869619฿%-6.44172

a

AİLE İÇİ ŞİDDET VE KADINA ŞİDDET NASIL ÖNLENEBİLİR?

Haberal Kıbrıslı Gazetesi-Özel Haber

Dünya çapında toplumların en büyük sorunu: FİZİKSEL VE RUHSAL ŞİDDET!

Avukat Ayşe Öztabay artan aile içi şiddet ve kadına şiddet olayları ile ilgili Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.

Avukat Öztabay, özellikle pandemi döneminde global bir sorun haline gelerek artan şiddet ve kadına şiddetin engellenmesi için bir devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Öztabay ayrıca eğitimin çocuk yaşta başlanması gerektiğini ve özellikle erkek çocuklarına aktarılan eril töre ve adetler üzerinden tasvir edilen kadın figürünün tümden yıkılması gerektiğini ifade etti.

Avukat Ayşe Öztabay aile içi şiddet ve kadına şiddet konuları ve yapılması gerekenleri başlıklar halinde şu şekilde sıraladı:

AİLE İÇİ ŞİDDET/SOSYO-EKONOMİK ETKENLER
Aile içi şiddetin elbette sosyo-ekonomik etkenlerden etkilendiği bir gerçek. Çiftlerin gelecek kaygıları, ne yazık ki ataerkil düşünce yapısı ve tahakküm altına alma öğretisi şiddetin boyutlarını büyütmektedir.

Aile içi şiddet yasası elbette gelişmekte olan ülkelerde cinsiyet eşitliği için son derece önemlidir. Konuyu kendi halinde çözmemiz son derece imkânsız. Global bir sorun olarak tüm dünyada baş gösteren şiddet ve özellikle kadına karşı şiddetin engellenmesi kesinlikle bir devlet politikası haline getirilmeli.

AVRUPA’DA ÖZEL ŞİFRELERLE ŞİDDET MAĞDURİYETİ İFADE EDİLİYOR

Özellikle pandemi dönemi ev içine dönük yaşam tarzı şiddeti tüm dünyada arttırmıştır. Bu hususta bilhassa Avrupa’da can alıcı önlemler alındı. Vücut diline yönelik evrensel hareketler ve ihbar konusunda farkındalık yaratıldı. Özellikle eczanelerde değişik şifrelendirmelerle şiddet ifade edildi.

ŞİDDET KONUSU DEVLET POLİTİKASINI GEREKTİRİR

Orta Doğu ülkeleri ve bizde önemli bir girişim görmedik sadece sivil toplum örgütlerinin yaptığı araştırmalarda şiddetin ilgili dönemlerde arttığı raporlarını gördük. Şiddet konusu başlı başına devlet politikası gerektiren bir konu.

Polis teşkilatından tutun Sosyal Hizmetler Dairesi’nden belediyelere ve Sağlık Bakanlığına kadar uzanan bir ağı içine alıyor. Hizmet içi eğitimlerle şiddetin boyutlarının devlet kurumlarına anlatılması lazım.

Bir kişi şiddet mağdurunu gördüğünde tanımalı ve ona uygulanması gereken yöntemlerde yol göstermeli. Bu son derece önemli bir adım.

POLİS ÖRGÜTÜNDE YETERSİZLİK
Kadın sığınma evleri ve etkin polis kontrolü şiddetin engellenmesi için önemli adımlardır. Lakin ne yazık ki polis örgütünde hâlihazırda olan yetersizlik veya kadına karşı şiddet biriminin yeterli sayıda elemana sahip olmamasından dolayı yeterli değil.

RUHSAL ŞİDDET/MOBBİNG
İş yerlerinde mobbing o da iş verimini düşüren ve motivasyonu köyü yönde etkileyen bir mevhum. Şiddetin çatısı o kadar geniş ki sadece bedensel yaralanmaları içermiyor. İnsan ruhunda açacağı yaralar da en az bedensel yaralar gibi telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabiliyor.Şiddet mağdurunun hem toplumsal olarak hem de şiddet uygulayıcısından korunması da sürdürülebilir şiddet önlenmesinde önemlidir.

KOLEKTİF ALANLARDA KADINLAR GÜÇLENDİRİLMELİ
Belediyelerin oluşturacağı birimlerde özellikle enstitü ve kooperatifleşmenin olduğu kolektif alanlarda kadınlar güçlendirilmeli. Ekonomik yönden de şiddete karşı müdahale kabiliyetinde de bilinçli olmak kazanımdır.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ OKULLARDA ANLATILMALI
Cinsiyet eşitliği okul müfredatlarına girmek zorunda. Bu eğitim çocuk yaştan insana öğretilmeli.
Kişilik hakları özel hayatın ihlali suçu ve ataerkil yapının kırılması buralardan başlıyor. Her yaştaki çocuğa kendi yaşına uygun verilecek eğitimle toplum evrilmeye başlamalı.

AİLEDE EĞİTİM
Ve tabi çocuğa aile içi eğitim veren ebeveynlerin tutumu. Bilhassa erkek çocuklarına aktarılan eril töre ve adetler üzerinden tasvir edilen kadın figürü tümden yıkılmalı. Kadın erkeğin yardımcısı veya eşyası değil kendi gibi kendi kadar bireydir hatta ek olarak doğurganlıkla özel ayrıcalıkları olan bireydir.

Bu hususta eşitlik ilkesi vurgulanmalı. Kadının namusu yoktur saygılı ilişki vardır ve eğer bunlar yoksa evli olanlar için mahkemeler vardır. Erkek öğrendiği kurallara göre kadının cezasını kesemez.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ataoğlu: Turizm Haftası halkla birlikte kutlanacak

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0