35,2141$% 0.02
36,6981€% -0.22
44,2856£% -0.18
2.960,62%-0,25
4.830,00%0,55
฿%
21 Temmuz 2024 Pazar
Eski AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve eski DİSİ Başkanı Averof Neofitu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıs sorunuyla ilgili inisiyatifleri elinden kaçırdığına inanıyor.
Haravgi “Kıbrıs Sorunuyla İlgili İnisiyatifler Hristodulidis’in Elinden Kaçtı” başlığıyla manşete çektiği haberinde, iki rakip partinin eski liderlerinin Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşlerini aktardı.
Gazeteye göre Kiprianu Rum tarafının “müzakereler Crans Montana’da koptuğu yerden yeniden başlamalı demesinin yeterli olmadığına” dikkat çekerek “daha fazla bir şey söylememiz lazım” dedi. Daha önceki her çabanın daha iyi bir referanstan başladığını ancak bugün “sadece müzakereler başlasın diye” daha fazla çaba harcamaları gerektiğini” söyledi.
Kiprianu, Hristodulidis’in uygulanabilir inisiyatif almadığını, önerilerinin de başarısızlığa uğramaya mahkum olduğunun bilindiğini söyledi. Hristodulidis’in “Önemsiz konularda tavrını sertleştirmesini” BM Genel Sekreteri’nin son raporlarında Rum tarafını suçlamasını da gündeme getirdiğini söyledi. Kiprianu “Türkiye’ye, müzakere masasına taksimi koyma fırsatı verdiği” gerekçesiyle eski Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in sorumluluğunun büyük olduğunu kaydetti.
“Crans Mondana’da kaldığımız yerden devam etmeye hazırız dememiz yetmez. Hiçbir şekilde herhangi bir yükümlülük altına girmeden, daha fazla bir şey söylemeliyiz.” diyen Kiprianu şunları ekledi:
“Mesela kaldığımız yerden devam etmeye ve Türk tarafı mantıklı önerilerle iş birliği yaparsa sonuna kadar gitmeye hazırız demeliyiz. Müzakereler başlarsa köprü kurucu öneriler sunmaya hazır olduğumuzu söylemeliyiz. Guterres Çerçevesi’nin 6 maddesinde anlaşırsak Kıbrıslı Türkler Doğal Gaz Yönetim Komitesi’ne katılacaklar demeliyiz. Türkiye’ye, Kıbrıs sorununu doğru çözmemize yardımcı olursa doğal gaz ile ilgili gerek ticari iş birliği, gerekse çeşitli destinasyonlara gönderilmesi konularda diyaloğa hazır olduğumuzu söylemeliyiz.”
Averof Neofitu ise, Eylül ayında bazı inisiyatifler olmazsa, yine Kıbrıs sorununun “bitiş fermanını” yaşayacakları uyarısında bulunarak, hazırlanmaları gerektiğini söyledi.
Yeşil Hat’ta daha çok itiraz geleceğini, Maraş’ın artık tamamen “kaybedileceğini”, Türkler ve Kıbrıslı Türkler tarafından kullanılacağını söyleyen Neofitu, daha sonraki aşamada da BM Barış Gücü’nün Ada’dan gitmesi riski bulunduğuna işaret etti.
Son dönemde Barış Gücü ile ilgili raporlarda bu yönde uyarılar yer aldığını hatırlatan Neofitu “Barış Gücü’nün dünyanın herhangi bir noktasında var olabilmesi için iki tarafın onayı şarttır. Bir aşamada Kıbrıs Türk tarafı, Barış Gücü’nün varlığını kabul etmediğini söylerse ne olacak? Bütün Güvenlik Konseyi üyelerinin zorla kalacak diyeceğine mi inanıyoruz?” diye sordu.
Averof Neofitu, Hristodulidis hükümetinin farklı değerlendirmesine rağmen Kıbrıs sorununda “inisiyatiflerle ilgili fırsat penceresinin artık kapandığını” anlamaları gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:
“Çıkmazın kaldırılması için terk perspektif uluslararası toplumun Kıbrıs sorununda son bir uluslararası konferans ile tırmandıracağı kısa ve kapalı devre bir prosedür ile iki tarafı sorumlulukları ile karşı karşıya getirmesidir. O zaman çöküşten kim sorumluysa, sonuçlarını da o çekecek.”