40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
4785777฿%1.4882
05 Aralık 2025 Cuma
Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan görüşme, saat 11.00’de başladı.
Holguín, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dânâ tarafından kapıda karşılandı.
Görüşme sonrası açıklama yapılması bekleniyor.
Holguín, yarın Rum Lider Nikos Hristodulidis ile görüşecek.
Cumhurbaşkanı Erhürman ve Rum lider Hristodulidis arasında Holguín’in de yer alacağı üçlü görüşmenin 11 Aralık Perşembe günü yapılması öngörülüyor.
Üçlü görüşme, 20 Kasım tarihinde, Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Khassim Diagne’nin ev sahipliğinde iki liderin ilk kez bir araya geldiği toplantıda kararlaştırılmıştı.
Kaynak : Halkın Sesi
Uluçam, 2010 yılından bu yana ülkedeki mevcut tarımsal arazi güncellemeleri konusunda çalışma yapılmadığını savunarak, “2000-2010 yılları arasında 75 bin dönüm arazinin tarım dışı kaldığını, bu tarım dışı kalan arazilerin büyük bölümünün birinci ve ikinci sınıf tarım arazileri olduğunu” belirtti.
“Tarım arazilerinin azalmasına paralel olarak üretimin azaldığını ve ithalatın arttığını göz ardı etmeye devam edersek, ilerleyen süreçte tüm tarımsal ürünleri ithal eder ve de daha pahalıya tüketir bir konuma geleceğiz” diyen Uluçam, “Yetkilileri göreve davet ediyoruz” dedi.
Uluçam, mesajında, bu yılki Dünya Toprak Günü’nün temasının “Sağlıklı şehirler için sağlıklı topraklar” olduğuna işaret ederek, “Bu yıl şu soruyu soruyoruz: Sağlıklı topraklar sağlıklı şehirler için neden bu kadar önemli? Tehditler neler ve olası çözümler neler?” dedi.
Toprakların, nüfus artışı, artan gıda talebi, rekabet eden arazi kullanımları ve ormansızlaşma gibi faktörlerin baskısı altında olduğuna ve bunların olumsuz etkilere yol açabileceğine dikkat çeken Uluçam, sağlıklı toprakların sağlıklı şehirler yaratığını vurguladı.
Uluçam, sağlıklı toprakların hava sıcaklığını soğutarak sıcaklığı düzenlediğini; karbonu depolamak ve iklim değişikliğinin azaltılmasına ve uyum sağlanmasına yardımcı olduğunu; biyoçeşitliliği artırdığını; havadaki kirleticileri ve suyu filtrelediğini; büyük miktarda su depoladığını ve tarımsal kullanım yoluyla gıda güvenliğini artırdığını anlattı. Uluçam, bireyler olarak ise, evde kompost yaparak, organik bahçecilik yöntemlerini kullanarak ve yeşil alanlar yaratarak, yerel girişimleri destekleyerek sürece destek olabileceğini söyledi.
Uluçam, “Ülke özeline baktığımızda ise, Toprak Koruma Yasası’nın olmaması sonucunda ekilebilir tarım arazilerinin her geçen gün azalması endişe verici boyuttadır” dedi.
-“Yeterli maddi kaynağın ayrılmaması nedeniyle tarımsal arazi varlığımız 2010’den bu yana güncellenmedi”
Uluçam, “Mevcut tarımsal arazi varlığımız en son 2010 yılında güncellenmiş ve 2010 yılından sonra gerek personel gerekse arazi etüt çalışmaları için yeterli maddi kaynağın ayrılmaması nedeni ile 2010 yılından sonra günümüze kadar bu konuda yetkili makamlar tarafından herhangi bir çalışma yapılmamıştır.” diyerek, devamla şunları kaydetti:
“2000-2010 yılları arasında toplamda 75 bin dönüm arazi tarım dışı kalmış (inşaat, yol v.s.) ve bu tarım dışı kalan arazilerin büyük bölümü (45 bin dönüm) birinci ve ikinci sınıf tarım arazileridir. Bu nedenle yıllar içerisinde üretim ve ithalat rakamlarını yan yana koyduğumuzda tarım arazilerinin azalmasına paralel olarak üretimin azaldığını ve ithalatın arttığını göz ardı etmeye devam edersek ilerleyen süreçte tüm tarımsal ürünleri ithal eder ve de daha pahalıya tüketir bir konuma geleceğiz. Bu nedenle en büyük doğal kaynağımız olan toprağımızı ve buna bağlı olarak yerel tarımsal üretimimizi korumak için yetkilileri göreve davet ediyoruz.”
Kaynak : Halkın Sesi
Boğazköy’de bir inşaat alanında çok sayıda ağacın izinsiz kesildiği tespit edildi.
Ağaç kesimiyle ilgili sosyal medyada paylaşım yapan Mehmet Dayı isimli vatandaş, ağaçların kesilmesine tepki göstererek, “Yazıklar olsun. Ağaçlara günah değil mi?” ifadelerini kullandı.
İddia üzerine Orman Dairesi Müdürlüğü, Boğazköy’deki izinsiz ağaç kesim hakkında yasal işlem başlatıldığını açıkladı.
Orman Dairesi Müdürlüğü konuyla ilgili açıklamasında, bir inşaat alanında bulunan ağaçların Orman Dairesi tarafından izin verilerek kesildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Söz konusu araziye ilişkin Şehir Planlama Dairesi’nin, Orman Dairesi’nden proje hakkında görüş talep ettiği ifade edilerek, “Yapılan inceleme sonucu, arazi içerisinde orman ağaçları ve meyve ağaçları bulunduğu tespit edilmiş olup tarafımızdan görüş hazırlanmıştır” denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bu kapsamda, ilgili yazıda proje yapılacak arazide ağaç röleve planı hazırlanması, inşaatla çakışacağı muhtemel ağaçların belirlenmesi, inşaatla çakışacak ağaçlar arasında orman ağacı bulunması halinde dairemize kesim için başvuru yapılması, dairemizin uygun görmesi halinde kesim işleminin Orman Memuru nezaretinde yapılması ve kesilen her ağaç yerine10 adet orman ağacı dikilmesi şartlarının uygulanacağı açıkça belirtilmiştir”
Mal sahibinin bu yönergeleri dikkate almadan izinsiz şekilde ağaç kesimini gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, Orman Dairesi’nin izinsiz yapılan kesim hakkında yasal işlemleri başlattığı kaydedildi.

Kaynak : Halkın Sesi
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Başbakanlık ışıklarında eylem yaptı ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) – Demokrat Parti (DP) – Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Hükümeti’ni istifaya çağırdı.
Öğretmenler, üzerinde “Devlet Okulları”, “Öğretmen Hakları”, “Toplumsal Haklar”, “Bilimsel Laik Eğitim” ve “Çocuk Hakları” gibi yazıların yer aldığı temsili tabutu geçen eylemde olduğu gibi bu eylemde de kullandı.
Basına açıklama yapan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, Başbakan Ünal Üstel’in en yakınlarının bile yolsuzluk ve usulsüzlükle suçlandığına, mahkemelere çıkarıldığına vurgu yaptı.
Eylem, “Bu konuda dahi sorumluluk almayan Üstel, Eğitim Bakanı Nazım Çavuloğlu ile birlikte derhal istifa etmelidir.” dedi.
Eylem, çocuk hakları, laik bilimsel eğitim ve toplumun aydınlık yüzü olan öğretmenlerin temsili tabutun içinde olduğuna dikkat çekerek, “Sorumlular hesap vermeli, onurları varsa derhal istifa etmeliler.” ifadelerini kullandı.
Eylem’in ardından söz alan KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel ise, “Bizi yönettiğini zanneden Üstel hükümeti, ekonomiyi de öldürdü.” diye konuştu.
Sahtekarlıkla hayat pahalılığını farklı göstererek toplumla dalga geçtiklerini belirten Gökçebel, “Her alanda bir yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma ve bir kokuşmuşluk var. Utanmadan ve sıkılmadan bu yapılanları anlatan, çözülmeyen sorunları çözülmüş gibi gösteren bir hükümet var.” açıklamasında bulundu.
Gökçebel, hükümetin toplumumuzun gelecek umudunu öldürdüğünü fakat iktidar hırslarıyla koltuklarını yaşattığını da sözlerine ekledi.
Kaynak : Halkın Sesi
Ötüken, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, ekim ayı enflasyonunu yüzde 1,09 kasım ayı enflasyonunu yüzde 0,81 olarak açıklayan Devlet İstatistik Kurumuna şu soruları yöneltti:
“Akaryakıt ve elektrik gibi üretimin her aşamasında kullanılan girdilere sürekli ve fahiş zamlar yapılırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini mal ve hizmet fiyatlarının ucuzladığı ve enflasyonun düşme eğiliminde olduğu bir ülke olarak gösteren hayat pahalılığı rakamları ne kadar gerçekçidir?
Cari bütçedeki açığı kapatmak ve devletin mali yükümlülüklerini yerine getirmek için sürekli olarak yerel bankalardan yüksek faizle borçlanmak zorunda kalan bir ekonomi yönetimine sahip olan ülkemizde enflasyonun bir önceki yıla göre azaldığını gösteren hayat pahalılığı rakamları ne kadar gerçekçidir?
Hayat pahalılığı rakamlarının bilinen tüm uluslararası kriterlerin aksine hala 2015 yılı hane halkı tüketici alışkanlıklarına göre hesaplandığı ülkemizde açıklanan enflasyon rakamları ne kadar reeldir?”
Ötüken, “Devlet İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon rakamları piyasadaki pahalılığı yansıtan gerçek enflasyon rakamları mı yoksa maliyenin ödeyebileceği şekilde açıklanan yapay enflasyon rakamları mı?” diye ekledi.
Kaynak : Halkın Sesi