NİKOS GARANTİ ANLAŞMASINI BİR DAHA SİNDİRE SİNDİRE OKUSUN DERİM

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kimileri sıkılaştırma için gelecek dedi.Kimileri KKTC ismini Kıbrıs Türk devleti olarak değiştirecek dedi.Hoş kendi ağzından da duymadık ama son 1 haftadır biz sosyal medyadan söylemediğimizi bırakmadık.
Geldi ve söylenilenlerin hiçbiri olmadı.Hatta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni direnişin kalesi, Mehmetçik ve Mücahitlerin destan yazdığı topraklar olarak betimledi ve bu destanı yazanları bir kez daha vefayla selamladı.
Birkez daha gördük ki ara bozmaya çalışanlar manüpülatörler algı oyunları ile yine bizimle oynadı.
Biraz daha sağduyulu davranmamızda sosyal medyada çıkan her habere inanmayıp her haberin gerçekliğinden emin olmamızda olayları da birbirine karıştırmadan refleks göstermemizde fayda var.

Yaklaşık 640 000 m2 arazi üzerine inşa edilen modern çağdaş yapısı ile kent kimliğini güçlendiren Cumhurbaşkanımızın Halkın evi dediği Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin açılışı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı.
Hem Türkiye Cumhuriyetine hemde böyle bir eserin ortaya çıkması konusunda Türkiye ile olan yakın ilişki ve çabalarından dolayı Cumhurbaşkanımız Ersin Tatara teşekkür ederiz.
Bir teşekkürde inşaatın en kısa sürede tamamlanması için gece gündüz ter akıtan ve inşaatı kısa sürede tamamlayan mühendis ,usta ,işçi ve diğer tüm emekçilere.Onlarında hakkı ödenmez.
Kıbrıs Türk halkının seçilmiş temsilcileri artık daha rahat ve daha konforlu bir ortamda hizmet verecek.Umudum böyle bir eserin hizmet kalitesine de etkileri olması ve bizimde halk olarak bundan istifade etmemiz.

Makalemizin bugünkü konusuna gelirsek .
Son dönemde Rum tarafının daha çok artan kışkırtıcı eylemleri.Özellikle inşaat sektöründe başlattığı cadı avı.
Bundan dolayı bugünkü yazımda Kıbrısın sadece kuzeyini değil güneyininde daha doğrusu tüm Kıbrısı kapsayan Garanti anlaşmasını unutanlara en çokta Rum yönetimine hatırlatamakta fayda gördüm.
Zürihte 11 şubat 1959 da imzalanan ve Kıbrıs Cumhuriyeti İngiltere Yunanistanla birlikte Türkiyeninde imza koyduğu Garanti anlaşmasınin 1. Maddesi şu şekildedir.
Kıbrıs Cumhuriyeti, kendi bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini devam ettirmeyi ve anayasaya saygıyı güven altına almayı üstlenir. (taahhüt eder).
Kıbrıs Cumhuriyeti, ayrıca tümüyle veya bir bölümüyle herhangi bir devlet ile hiçbir şekilde siyasi veya ekonomik bütünleşmeye girmeyeceğini taahhüt eder. (sorumluluğunu yüklenir)
Kıbrıs Cumhuriyeti, bu maksatla adanın gerek birleşmesini, gerekse taksimini doğuracak doğrudan doğruya (direkt olarak) veya dolaylı olarak gerçekleştirmeye yardımcı ve teşvik edici tüm hareketleri yasaklar
Konuyu daha iyi anlaşılması için biraz açalım isterseniz
1.madde de Kıbrıs Cumhuriyeti(bugün Rumlar tarafından işgal edilen) Anayasaya saygı göstereceğini tümüyle veya bir bölümüyle herhangi bir devlet ile hiçbir şekilde siyasi ekonomik bütünleşmeye girmeyeceğini(Avrupa Birliği gibi) .Adanın gerek birleşmesini, gerekse taksimini doğuracak doğrudan doğruya (direkt olarak) veya dolaylı olarak gerçekleştirmeye yardımcı ve teşvik edici tüm hareketleri yasakladığını taahhüt ediyor.
Anlaşmanın 2. Maddesinde ne diyor
Yunanistan, İngiltere ve Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diğer herhangi bir devlet ile gerek birleşmesini gerekse Ada’nın taksimini doğrudan doğruya, veya dolaylı olarak gerçekleştirmeye yardım ve teşvik edici bir amacı olan tüm hareketleri kendi yetki ve ilgileri oranında önlemeyi üstlenirler.
3. maddeye de bakalım
Bu Antlaşma hükümlerinin herhangi birinin ihlali (çiğnenmesi) halinde Yunanistan, Türkiye ve İngiltere bu hükümlere saygıyı sağlamak için gerekli girişimlerin yapılması ve önlemlerin alınması maksadıyla aralarında danışmalarda bulunmayı üstlenirler.Üç garantör devletten biri, birlikte veya birbirlerine danışarak (işbirliği halinde) hareket etmek olanağı bulunmadığı taktirde, bu antlaşmanın oluşturduğu durumu (state of affairs) münhasıran yeniden oluşturmak gayesi ile hareket etmek hakkını korumaktadırlar der.

Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının 2. Maddesine göre, cumhuriyetin yurttaşları, ya Kıbrıslı Rum veya Kıbrıslı Türk toplumuna ait olmak zorundadır!Bu durum Rumlar tarafından ortadan kaldırılmış Anayasa defalarca değiştirilmiştir.
Kıbrıs herhangi bir devletle hiçbir şekilde siyasi ekonomik bütünleşmeye girmemelidir diye belirtilen maddeye de uyulmamıştır.
Anlaşma hala ordadır ve herhangi bir tadilata da uğramış değildir.
Şimdi yukarıda garanti anlaşmasındaki maddelere tekrar göz atmanızı isteyeceğim.
Kıbrıs Anayasasına ve Garanti anlaşmasına uymayan Kıbrıs Cumhuriyetine yalnızca kuzeyin değil tüm Kıbrısın garantörü olan Türkiye bu antlaşmanın oluşturduğu durumu (state of affairs) münhasıran yeniden oluşturmak gayesi ile tekrar hareket etmek hakkını kullanırsa bunu kim hangi nedenle dur diyecek?
Kıbrıs Türklerininde içerisinde eşit şekilde bulunacağı Kıbrıs Cumhuriyetinin tekrardan tesisi için gerekeni yapmak için duruma el koyabilir mi?
Yapabilir.
Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum Hükümetleri)içerisinde Türklerin bulunmadığı Anayasayı her fırsatta değiştirmeye devam etmekte.Anayasayı yasaları değiştirerek bunu bir silah gibi Türklere karşı kullanmaktadır.Bugün hala geçerli olan Garanti anlaşmasını sürekli ihlal etmektedir.
Kendi gözündeki merteği görmeyip başkasının gözündeki çöpü gören. Kıbrısta sistematik bir şekilde Türkleri adadan yok etme olaylarını başlatan ve katliamlara imza atan. 1960 da kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinde Anayasayı değiştirerek Kıbrıslı Türkleri saf dışı bırakan ve devleti dinamitleyen.50 yıldır işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyetini Kıbrıslı Türklerle eşit olarak paylaşmak istemeyen güneyde sistemli bir şekilde 500 bin dönüm Türk mülkünü, on binlerce konut ve işyerini gasp eden ama “Kuzeydeki mülkler de benim” diyerek kuzeydekilerde göz diken Hiristodulidis ve Rum yönetimi garanti anlaşmasını otursun bir kez daha iyice okusun derim. Yoksa dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olacak diye bir Türk sözü var.Okusun ki belki aklı başına gelir.Okusun çünkü Türkiye bir gece ansızın yine gelebilir.